Ana Sayfa

Klinik Psikolojide Deneysel Araştırmalar Laboratuvarı 2017 yılında Doç. Dr. Müjgan İnözü tarafından kurulmuştur. Laboratuvarın en temel amacı klinik psikolojide deneysel ağırlıklı çalışmaları yürütmektir. Ağırlıklı olarak kaygı bozuklukları daha spesifik olarak Obsessif-Kompulsif Bpzukluğa (OKB) yönelik deneysel çalışmaların yürütüldüğü laboratuvarda deneysel çalışmalara dayalı yüksek lisans ve doktora tezlerine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Laboratuvarda son dönemde yürütülen araştırmalara “Rıza Dışı Öpüşme Senaryolarında Nötralizasyon Türünün Zihinsel Kirlenme ve OKB Semptomlarına Etkisinin Cinsiyetler Arası İncelenmesi: Üniversite Örnekleminde Bir Deneysel Bir Çalışma”, “Zihinsel Kirlenmenin Öz Şefkat ve Öz Tiksinme ile Olan İlişkisi: Öz Şefkate Yönelik Bir Müdahalenin Zihinsel Kirlenme ve Öz Tiksinme Üzerindeki Etkisinin Deneysel Bir Yöntemle İncelenmesi” , Zihinsel bulaşma, dindarlık, kendini affetme, suçluluk ve düşünce eylem kaynaşmasının obsesif kompulsif bozukluk semptomlarıyla ilişkisinin incelenmesi: Üniversite öğrencilerinde deneysel bir çalışma başlıkla çalışmalar örnek olarak verilebilir.

Laboratuvar bünyesinde HÜ Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından SHD-2017-15696 destekli BAP projesi ile bilgisayar mühendisliği öğretim üyesi Dr. Öğretim üyesi Ufuk Çelik işbirliği ile sanal gerçeklik uygulama laboratuvarı kurulmuştur. Sanal gerçeklik çeşitli yazılımlar ve donanımlar (sanal gerçeklik gözlüğü, sensör vb.) aracılığıyla kullanıcının sanal ortamda kurgulanmış bir ortamda bulunduğu algısını yaratma sürecidir. Dünyada son yıllarda yaygınlaşmakta olan bu uygulama türü oyun, eğitim, tedavi gibi çeşitli alanlarda başarılı sonuçlar vermektedir. Psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlerden biri olan maruz bırakma da sanal gerçeklik aracılığıyla daha az zaman, para ve emek harcanarak ve maruz bırakmanın olası tehlikelerini azaltarak tedavi seçeneği olarak araştırılmaya ve kullanılmaya başlanmıştır. Yürütülen proje kapsamında, sanal ortamda çeşitli görevlere maruz kalmanın bireylerin kaygı, tiksinme ve el yıkama gereksinimini azaltmada etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Bu proje kapsamında bulaşma/kirlenme kaygısının sanal gerçeklik düzeneğiyle maruz bırakma ile etkisinin azaltılmasına yönelik bir araştırma projesi yürütülmüştür.  

Laboratuvarda ayrıca OKB’nin bilişsel modeline yönelik uluslararası projeler yürütülmektedir.   Kültürlerarası elde edilen bazı farklılıklara rağmen, alan yazındaki istem dışı olumsuz düşüncelerin kültürler arası boyutuna ilişkin çok uluslu sistematik araştırmaların kısıtlı olması ve bu araştırmaların hepsinde özbildirim ölçeklerinin kullanılmış olması, sosyokültürel yapısı, alışkanlıkları, değerleri, tutumları birbirinden oldukça farklı birçok ülkenin katılımıyla gerçekleşecek olan daha geniş kapsamlı bir araştırma projesinin yapılandırılmasını gerekli kılmıştır. Bu amaç doğrultusunda 2004 yılında 11 farklı ülkeden OKB alanında yapmış olduğu çalışmalarla tanınmış 17 bilim insanının bir araya gelmesiyle korkunun bilişsel bileşenlerini araştırmak üzere uluslararası bir araştırma konsorsiyumu (Research Consortium on Intrusive Fear [RCIF]) oluşturulmuştur. RCIF, Kuzey Amerika, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Avustralya’yı temsil eden 11 ülkeden, 16 farklı şehirden 15 psikolog ve 2 psikiyatristen oluşmaktadır. Dr. Wong (Çin, Hong Kong), Dr. İnözü (Türkiye), Dr. Shams (İran) ve Dr. Doron (İsrail) Ortadoğu ve Asya ülkelerini, Dr. Clark, Dr. Radomsky, Dr. Purdon (Kanada) Kuzey Amerika Atlantik ülkelerini, Dr. Abramowitz ve Dr. Coles Amerika Birleşik Devletleri’ni, Dr. Moulding Avusturalya’yı temsil etmektedir ve bu ülkeler batılı ülkelerden kültürel olarak farklıdır. Beş Avrupa ülkesini ise Dr. Bouvard (Fransa), Dr. Simos (Yunanistan), Dr. Sica ve Dr. Ghisi (İtalya); Dr. Belloch ve Dr.Garcia-Soriano, Dr. Alanso (İspanya) temsil etmektedir. Bu tarihten sonra araştırma ekibi periyodik tarihlerde bir araya gelerek  (örn., 2006 Paris; 2007 Barselona; 2011 Cordoba, 2012 Montreal) ilk olarak “Zihinde İstem Dışı Beliren Düşünceler Uluslararası Görüşme Formu’nu (ZİDDUGF, International Intrusive Thoughts Interview Schedule)”  geliştirmiş ve bu görüşme formunu kullanarak ülkemizin de içinde bulunduğu 13 farklı ülkede 777 katılımcı ile geniş kapsamlı bir kültürler arası çalışma yürütmüştür (Clark vd., 2014; Moulding vd., 2014; Radomsky vd., 2014). Araştırma grubunun yürütmüş olduğu bu ilk araştırmanın en temel amacını; yapılandırılmış bir görüşme formu ile birebir görüşme tekniği kullanılarak, istem dışı olumsuz düşüncelerin içeriğinin, yorumlanmasının, kontrol edilmesine ilişkin önemin ve kontrol çabalarının kültürel normlardan ve değerlerden nasıl etkilendiğinin hem niceliksel hem de niteliksel verinin toplanması ile incelenmesi oluşturmuştur. Laboratuvarın sorumlusu Doç.Dr. Müjgan İnözü bu araştırma ekibinin aktif araştırmacısıdır ve yürütülen uluslararası projelerde Türkiye’nin aktif olarak yer almasını sağlamaktadır. 2017 yılında araştırma ekibinin üyeleri HÜ BAP biriminin desteği ile üniversitemize gelmiş ve “OKB’de Kültürlerarası Çalışmalar ve Güncel Tedavi Yaklaşımları Sempozyumu” düzenlenmiştir. Laboratuvarın uluslararası iş birliği ile en son “Trans-Diagnostic Features of the Intrusive Thoughts Using Questionnaire of Unpleasant Intrusive Thoughts-QUIT” araştırma projesi yürütülmüş ve yayına dönüştürülerek basılmak üzere gönderilmiştir.

Laboratuvarda ayrıca TUBITAK destekli “İstem Dışı Olumsuz Düşünceler Nasıl Klinik Obsesyonlara Dönüşmektedir? Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Diğer Kaygı Bozuklukları ve Normal Örneklem Gruplarının Görüşme Tekniği ile Karşılaştırılması” başlıklı bir araştırma projesi yürütülmektedir. Bu araştırma projesinde, bütün bu kısıtlılıklar hedef alınarak, OKB tanısı almış (Klinik Grup), diğer kaygı bozuklukları tanısı almış (Klinik Kontrol Grubu) ve herhangi bir psikiyatrik tanı almamış sağlıklı yetişkin (Kontrol Grubu) örneklem gruplarındaki istem-dışı girici düşüncelerin görüşme tekniği kullanılarak değerlendirilmesi ve istem-dışı düşüncelerin patolojik obsesyonlara dönüşmesinde rol oynayan faktörlerin OKB’nin bilişsel modelleri çerçevesinde incelenmesi amaçlanmaktadır. 



KPDAL etkinlikleri iki amaç kapsamında yürütülmektedir:

1) Araştırma-Geliştirme (AR-GE):
Ruhsal bir bozukluk tanısı olan ve olmayan bireylerde klinik psikoloji bakış açısıyla bilişsel, duygusal ve davranışsal süreçleri etik ilkelre bağlı kalarak deneysel araştırmalarla incelemek.

Yapılan araşırmalarda olanak çerçesinde farklı bilim dallarından ve teknolojilerden yararlanmak.

Klinik psikoloji araştırmalarında ve alan uygulamalarında kullanılabilecek geçerli ve güvenilir ölçüm araçları geliştirmek ve uluslararası kabul görüş ölçeklerin Türkçe uyarlamasına yapmak.

2) Eğitim ve Toplantılar Düzenleme:
Alanında yetkin ve deneyimli araştırmacı ve uygulayıcıların eğitimci veya konuşmacı olarak katkı sağladığı ulusal veya uluslararası toplantılar ve eğitimler düzenlemek.